-
1 defa
defa sMal ntbir \defa einmalbir \defa daha noch einmalbu iş olmuş bir \defa das ist nun mal sobirkaç \defa einige Male, ein paar Malbu \defa diesmalgeçen \defa voriges Malher \defasında jedes Mal -
2 defa
defa Mal n; -mal;defalarca häufig;bazı defa zuweilen;bir defa einmal;birkaç defa einige Male;bu defa diesmal;her defasında mit jedem Mal;iki defa zweimal -
3 defa
defalarca — мно́го раз, неоднокра́тно
bazı defa — иногда́
bir defa — а) одна́жды; б) оди́н раз
birkaç defa — не́сколько раз
bu defa — на э́тот / сей раз
çok defa — мно́го раз
geçen defa — в про́шлый раз
kaç defa — ско́лько раз
kaç defa söyledim — ско́лько раз я говори́л
-
4 defa
а разdefalarca — мно́го раз, не раз, неоднокра́тно
defave defa — раз за ра́зом, сно́ва и сно́ва
bazı defa — иногда́
bir defa — одна́жды, оди́н раз
birkaç defa — не́сколько раз
-
5 birkaç
-
6 birkaç
birkaç günlüğüne auf ein paar Tage;birkaç kere (oder defa/sefer) einige Male;birkaçımız einige von uns;birkaç ata birden oynamak fam mehrere Eisen im Feuer haben -
7 paar
inv;ein \paar Mal birkaç defa [o kere];ein \paar Worte sagen bir çift laf etmek, birkaç kelime söylemek;alle \paar Minuten her iki dakikada bir;vor ein \paar Tagen birkaç gün önce -
8 раз
I м1) врз kez, defa, kere, seferтри ра́за — üç kez / defa
корми́ть три ра́за в день — günde üç öğün yemek vermek
увели́читься / возрасти́ в три ра́за — üç kat / misli artmak
в пе́рвый раз — ilk kez / kere
я вас пе́рвый раз ви́жу́ — sizi ilk görüyorum
я уже в тре́тий раз говорю́,... — üçtür söylüyorum,...
прочти́ ещё раз — bir (kez) daha oku
терпе́ние, терпе́ние и ещё раз терпе́ние — sabır, sabır, gene sabır
ка́ждый раз по-ра́зному — her defasında / seferinde başka türlü
на сей раз — bu kez / defa
на сей раз хва́тит — bu defalık yeter
раз в два дня — iki günde bir, gün aşırı
раз в не́сколько лет — her birkaç yılda bir
поговорю́(-ка) я с ним в после́дний раз — onunla son olarak konuşayım da
2) нескл. ( при счёте) birэ́то раз, а во-вторы́х,... — bu bir, ikincisi de...
••в друго́й раз — başka sefere
ино́й раз — kimi kez / defa
не раз — defalarca, çok kez
ни ра́зу — bir kez / kere olsun
сейча́с в са́мый раз пообе́дать — şimdi yemek yemenin tam sırası
II нареч.э́то пальто́ тебе́ в са́мый раз — bu palto tam sana göredir
bir gün; bir defasındaраз ле́том — bir yaz günü
III союз, разг.ка́к-то раз — bir gün, bir defasında / seferinde
раз (э́то) так,... — madem böyledir,...
раз ты хо́чешь,... — madem istiyorsun..., sen istedikten sonra...
-
9 mehrmals
mehrmals adv birkaç kere/defa -
10 sefer
sefer s\sefere çıkmak abfahrenbirkaç \sefer einige Malebu \sefer dieses Mal, diesmalgeçen \sefer das vorige Mal -
11 noch
noch [nɔx]I adv1) ( zeitlich) daha;sie schläft \noch daha uyuyor;immer \noch hâlâ;\noch nie şimdiye kadar hiç;kaum \noch hemen hemen hiç;nur \noch yalnızca;\noch nie şimdiye kadar hiç;er hat Geld \noch und \noch fazlasıyla parası var;\noch heute hemen bugün;seien sie auch \noch so klein her ne kadar küçük olsalar da2) ( zusätzlich) daha, başka;was soll ich \noch dazu sagen? ( fam) buna başka ne diyebilirim?;wer war \noch da? daha kimler vardı orada?, başka kim vardı orada?;\noch ein paar Tage birkaç gün daha;\noch einmal bir kere [o defa] daha;auch das \noch! bir bu eksikti!3) ( verneinend)\noch nicht henüz değil, şimdiye kadar olmayan;die Antwort steht \noch aus cevabı henüz verilmedi;als ich das machte, da war ich \noch ein Kind bunu yaptığımda henüz bir çocuktumII konj;weder... \noch... ne... ne de...
См. также в других словарях:
baht — is., Far. baḫt 1) Olacakların, kaçınılmaz olduğunu belirleyen ilahî iradenin insan için veya bir toplum için çizdiği hayat tarzı, kader, talih 2) Şans Ben Atatürk ü birkaç defa görmek bahtına erenlerdenim. H. Taner Birleşik Sözler bahtı açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saatli — sf. Saati olan, saati bulunan Sınıfın bir tek saatlisi olduğu için onu her derste birkaç defa çıkarıyor. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler saatli bomba … Çağatay Osmanlı Sözlük
süratle — zf. Çabucak Gözlerinin bir şeyden ürkmüş gibi korkunç bir süratle birkaç defa oynadığını ve iki yana gidip geldiğini gördüm. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
uçtan uca — zf. Bir baştan bir başa Biz bu yolları uçtan uca yaylılarla birkaç defa aşmıştık. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayran olmak (veya kalmak) — çok beğenmek Birkaç defa görüşmüş, mimarideki fikirlerine, zevklerine, görüşlerine hayran olmuştum. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜTEZEVVİK — (Zevk. den) Zevk ve safâ eden. * Tadına bakan. Birkaç defa tadan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük